TAMAM DAYI



Bunlar son...
Gözüme kestirdiğim bir ikinizi daha benzeteyim, bırakıcam yakanızı.
Yeter ki kesik atma...
Çizme beni.

Bilinmez kaç leşin var.
Bilirim voltanı kesemez kimse.
Bilmez miyim namımın alıp yürüdüğü yerleri.
Bilmeyene nasıl bildirdiğini kararınca bilmesi gerekeni.

Çentik olmadan keseyim en iyisi.
De, benzeteyim önce...


Eyüp Şeker




EVDE TEK BAŞINA OLMAZ Kİ


  
Dünyada istemem baktığının yerinde olmayı.

An meselesi...
Hengamelerin kopartacağı kahkahalarının.

Açık etme korkusuyla kendine mukayyet olmaya çalıştığına bakılırsa,
zavallının başına gelecekler, ‘Pişmiş tavuğun...’ denir ya,
ondan bin beter besbelli.

Söylemezsin ki...
Çare yok, bekleyeceğiz,
kopartacağın kıyametlerini.

Başına bir kova ne geçecek?
Bileti mi var bastığı tahtada tahtalı köyün?
Gerili ipe takıldığında katranın ardından tüy mü yağacak?

Ne olur anlatsan...
Ya da çağırsan,
gelsek,
çoğaltsak,
Evde Tek Başına patlatacağın kahkahaları.




Eyüp Şeker


CAZİBE AĞLARINA TAKILMICAN AGA




Hayırdır,
soğanın cücüğüyle hangi şarap iyi gider sorunsalını çözümselleyememe durumsalına takılıp kalmış gurme halleri görüyorum sende.

Dikkat edicen,
mutfağa fazla dalmıcan,
dal diyene hiç takılmıcan.
Tamam mı aga.
Dalana da karışmıcan,
kendi haline bırakıcan,
zamanla düzelir.

Uyanık olucan aga,
mümkünse mutfağın yakınından bile geçmicen.

Sana abi nasihati;
sakın unutma,
her kadının bir yerlerinde uyandırılmayı bekleyen bir karadul yatar.
Tamam mı aga!

Uzak durucan seksapelle yemlenmiş tuzaklardan.
Gurmelik falan ayaklarıyla bir bacak gösterir,
çeviriverir bulaşık canavarına.
Solunu açar,
oluverirsin paspas güzeli.

Aklın başına gelir gelmesine amma,
bütün gün temizlik yapmaktan imanın gevrer.

Ondan sonra,
Çık çıkabilirsen soğanın cücüğü sorunsalının içinden.



 Eyüp Şeker


ELİNİ UZATIR MISIN



Erişilmez...
Yitip gittiğin o yer...
Ne de geçit veriyor
sırlayan sırrın.

Eridiğin sonsuzluklar,
esaretiyle çekip
sırrında eriterek yok ediyor.

Neredesin?
Nasıl bir erişilmezliktesin!
İçinde usul usul eriten sevgi,
uçsuz bucaksız bir aşk denizi belki,
asla seks değil...

Neredesin?

Sonsuz bir huzur benliğini esir almış...
Hangi güç çekip alabilir,
eridiğin sonsuzluklardan.
Dönmezsin zaten...
Kim ister...

Gel demem,
gelme...
Elini uzat
yalnızca.



Eyüp Şeker



YİNE Mİ ENSELENDİN

 

Gece yine pencereden tüyerek takımın golcüsüyle kaçamak yapıp sizinkilere enselenmiş gibisin.

Kazık kadar oldun halen daha öğrenemedin mi enselenmemeyi?

Diyelim öğrenemedin, kıpkırmızı olan yüzünü pudralamayı da mı akıl edemiyorsun!

Diyelim beceremiyorsun, git solaryuma falan gir marsıklaş, ev ahalisinden üşüyen biri tutup şömineye atar en çoğu, pancarlaşmış suratınla büzüşüp kasılmaktan iyidir di mi yani.


Eyüp Şeker


GEL DE SORMA

"Baba bu ne hal!"


'Kibritçi Kız'ı seyredemeyince mi,

yoksa,

gaipten bile haber alabilen magazinciler sayesinde Puşkin'in torunu olduğunu öğrenince mi,

yoksa,

evren, yaratılış, karadelikler, anti madde mevzularına fazla dalınca mı,

ortaya çıktı bu sevindirikimsi sıyırmatik haller?

Davul tozu iç, iyi gelir.



Eyüp Şeker