DYAAS’DAN MESAJ VAR

ÜÇ VAKTE KADAR DEPREM OLACAK

Tutsak’a bakılırsa bir yerler sallanacak ama kesinlikle Marmara değil. Birkaç gündür gergin, diken üstünde ve kulağı kirişte; her geçen gün de biraz daha gerginleşiyor. O kadar ki, bugün, ne sabah, ne gün boyunca, ne de akşam dokundu bana. Hep uzak durdu, hatta kaçtı benden. Zaten dün de zoraki bir gagalaşma yaşayabilmiştik hazretle. Önceki sabah o muhteşem canhıraş çığlıklarından bir miktar sundu. Bu sabah duymadım; o mu bağırmadı yoksa ben mi kaçırdım farkında değilim.

Kısacası kulağı kirişte, yani DYAAS’ta. Her kulak verişten sonra biraz daha heyheyleniyor, biraz daha delleniyor.

Yani deprem olacak diyor, ama yakınlarda değil, uzakta ancak ölümcül değil, ya da çok uzakta ölümcül bir afet.

Marmara’da deprem gözükmüyor, çünkü Tutsak ortalığı inletmiyor. Kafesi eşelemiyor, sağı solu kemirmiyor... Ayrıca havada doğru dürüst elektrik bile yok.

Üç ihtimal var:

1. Ya 500-600 km uzağımızda 5-6 civarında.

2. Ya son Güneş tutulması bandının Asya bölümünde 6-7 civarında çok büyük afet olmayan boyutta.

3. Ya da Tutulma bandının Alaska-Kanada bölümünde çok ölümcül büyük bir afet meydana gelecek birkaç gün içinde.

Kısacası, tehdit ya ölümcül değil, ya da çok çok uzakta.

Falcılara benzediğimin ve sallar gibi gözüktüğümün farkındayım. Zaten çevreye ve doğaya bakıp bundan fazlası söylenemez, daha ötesi elden gelmez. En fazla, karıncaların topraktan dışarı çıkması, binaları terk etmesi gibi yerel hareketliliklere bakılarak biraz daha dayanaklı öngörülerde bulunabilir.

Bilim devreye girip bilimsel yöntemlerle elde ettiği sonuçları sunmadıkça, benimkiler gibi falcılığı andıran “Üç vakte kadar, zayıf mı desem, yoksa uzun mu desem, para mı desem, hediye mi desem...” gibi her yere çekilebilecek, her şeye yorulabilecek laflar edilebilir.

Ne zaman ki gaz çıkışı gibi, yeraltı sularındaki aşırı ani değişimler gibi veya yakın zaman önce NASA’nın açıkladığı yöntemle elde edilen belli bir noktadaki elektrik birikmesi gibi verilerle konuşulur, o zaman iş falcılıktan çıkıp gerçek tespite dönüşür.

Vahşi hayvan davranışları, bilimsel veri elde edilmesi için harekete geçilmesini veya bu doğrultudaki çalışmaların artırılmasını/hızlandırılmasını sağlayabilir ancak.

Evet bağırıp çağırıyor benim kuşbeyinli ve çok huzursuz, çok ürkek, diğerleri de öyle ama bunlar tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Tutup Asya Afrika Avrupa’nın, yani eski kıtaların bir yerlerinde deprem olacaktan başka şey söyleyemiyorum, söyleyemem de. Zaten öngörüde bulunmak bile yersiz, hatta budalaca; bu koca coğrafyada muhakkak deprem oluyor ve her zaman da olacak. Yarın güneş doğacak demekten ne farkı vardır bunun? Hep olanın öngörüsü mü olurmuş!

DYAAS’a bakılırsa Tutsak deprem olacak diyor, ya bilim ne diyor?


Eyüp Şeker

10.08.2008