MAHALLE KAHVESİ DEĞİLDİR DÜNYA


Vura vura federislamı kuranların kontrolsüzce yuvarlanış sürecinde ‘Desinler’ müptelalarına en başından beri her alanda uygulanan “Ver gazı, bas pompayı” uygulamalarının en esaslı en olgunlaşmış meyvelerini toplama aşamasına gelinmiş gibi gözüküyor.

Eyüp Şeker



YERÇEKİMİ YASASI, BİLMEYENLERİ DE BİLİP DE UMURSAMAYANLARI DA UMURSAMAZ


Yapıştırır.

Yapısı 'Al-Sat'çılığa dönüştürülen sanayimizin başındaki büyük devlet büyüğümüz, Samsung gibi dünya devlerine öğüt veriyor: “Küreselleşin”

Ve kartını uzatırken ekliyor: “Sıkıştığınız yer olursa çekinmeden arayın”

Böylesine uçan ve uçuran büyük şahsiyetlerimiz olduğu müddetçe uçmayıp da ne yapacağız!

Durmak yok, uçmaya devam.

Unutulmamalı…

Doğa yasaları inanç meselesi değildir.

Umursamaz, çarpar, yok eder…

Ya da…

Geliştirir, evrimleştirir.

İnanılıp inanılmaması umurunda değildir hiç birinin.


Eyüp Şeker


MAVRALARDA TADINA DOYULMAYAN ŞU TEZEK


Tadına doyulmaz mavra malzemesi tezek yine baş tacı edilsin geyiklerde, bir sakıncası yok ama dönüşebilecek her şey enerjiye dönüştürülürken…

Teorik olarak mümkünse de tezekle demir çelik fabrikası çalıştırılmaz, fakat ayaklar altına düşen tezekler sayesinde büyük sanayi tesislerine enerji sağlayan santrallerin kapasitesi ve sayıları çok azaltılabilir.

Atık veya çöp, akar veya uçar, az veya çok, küçük ya da büyük demeksizin enerjiye dönüştürülebilecek her şeyi değerlendirmektir yapılması gereken. Sadece kirleticileri ortadan kaldırmayıp daha pek çok yarar sağlayan bu yaklaşımdır işte kalın kafalarımıza yerleşmesi gereken.

Unutulmamalı…

Boklamak kolaydır çok daha fazlasını barındırdığı görmezden gelinen tezeği.

Unutmamalı…

Daha düne kadar çöpler başa bela sayılıp gözden uzak bir yerlere atılarak kurtulmaya çalışmaktı tek bilinen. Ama daha büyük bela olarak geri döndükleri kafalara dank etmeye başladığında çare ve çözüm aramakla kalmayıp ısrarla diretenler sayesinde bugün artık çöplerin başa bela değil kazanç kapısı olduğu anlayışı hızla yerleşik hale geldi, geliyor.

Günümüzün anlayışı ise; atık eşittir besin.

Zira böyle olmak zorunda, zira başka çare yok, zira doğanın çalışma sistemi de bu.

Tek yapılması gereken, atıkları besine dönüştürmenin basit ve ucuz yöntemlerini bulmaktan ibaret.

Bilinmeli…

“Taş devri taş bittiği için bitmedi. Şimdi de daha yararlı alternatif enerji kaynakları yüzünden terk edilecektir fosil yakıtlar” (Encyclo Channel)


Eyüp Şeker






DOLMA MÜPTELALIĞI



Alıştırıldı nasılsa, yine yutacak çaresizce 3. Köprü dolmasını yurdum koyunları. Kaçarı var mı, yutmasa da yutturulacak…

Bakıma alınacak 1. Köprü’ye 3. Köprünün alternatif olacağı kuyruklu bir palavra. Hem de en acayibinden… Çünkü çaresiz bile olsalar insanların onca yolu gidip 3. Köprüyü kullanmaları mümkün değil. Kimsenin ne o kadar masrafı kaldıracak hali, ne de vakti var. Kim sabah akşam 80-100 km fazladan yol gider. Tabii delirmemişse…

Akılcı ve yararlı olan, raylı taşımalı 3. Köprüyü 1. ile 2. arasına veya aynı bölgede hızlı şekilde yapmaktır. 3. Köprü denilen kuzey köprüsü de yapılır veya ondan sonraya bırakılır. Tabii amaç trafiği rahatlatmaksa, kentin geleceğini düşünmekse, insanların havasını suyunu düşünmekse…

Yok, amaç üzüm yemek değil bağcı dövmekse o ayrı mesele. Yine dövülür bağcı, yine çürür üzümler, yurdum koyunları da çıldırmaya devam eder trafikte. Kentin göbeği taşınır su ve oksijen bölgelerinin göbeğine, her bir karışı kaplanır güzel güzel betonlarla, uçurulur iyiden iyiye memleket, yine yola devam edilir durmaksızın, geçirilir hülyalar hayata, araziler de dönüşür dünyalıklara.

Nurlu ufuklar adına çıkılan yolda, ‘Nükleer santral şart’ dolması uğruna güneş ve rüzgar gibi alternatif sistemler teşvik edilmeyince, gelindi ‘Tasarruflu beyaz eşya alın’ kampanyaları düzenleme aşamasına.

Ve karanlığın tehdidi belirmeye başladı ufuktan.  

Ve korkarım 3. Köprü yapılacaktır bu şehri İstanbul’a…

NOT: İçimden bir ses, 3. köprüyü ‘Bizim Çalık’ın yapacağını söylüyor. Neden acaba?


Eyüp Şeker





“TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR”


Nasılsa.

Büyük adamlar dünyalıklarla dünyayı hallederken, aleni ustalıklarla sergileniyor ustalıklar.

“Çok güzel şeyler oluyor”cuların belirttiği gibi çok güzel şeyler gittikçe hızlanarak olmayı sürdürüyor.

Ne mutlu “Çok güzel şeyler oluyor”larla uçuşanlara.

Herkes bu uçuşanlar gibi değil ki, bünyeleri “Çok güzel şeyler oluyor”ları kaldırmadığından “Çok güzel şeyler oluyor”larla uçuşamayıp sersem sepelek bakınıyorlar.

Ne etsinler, ustalıklara malzeme olmamak için, “Millet böyle istiyor” sığınağıyla apaçık, gözlere sokarak, kafalara vurarak sergilenenleri öylece izliyorlar.

Ustalar ustalıkları sergilemesin de ne yapsın!

Geçtik ciğeri, bütün kasap emanet edilirse kediye, dönmez mi deliye!

Çok güzel şeyler oluyor.



Eyüp Şeker









YOK Bİ ŞEY



Güzel şeyler oluyor çerçevesinde güzel şeyler oluyor ve güçlendikçe güçlenen demokrasi ileri demokrasisini pekiştiriyor.

Sefasını da koyunlar sürüyor.

İşte bu normalleşmedir.

İşte demokrasi budur.

Mutlak hakimiyet demektir…

Artık otomatiğe bağlanmış…

Normalleşmiştir demokrasi.

Hep bilen demokratikleştirenler, daha çok hep bileceklerdir.


Eyüp Şeker




FAYDASIZDIR ANLAMADAN OKUMAK

Yaşamı kavrayıp anlamaya soyunan her yürek, kolay ve rahat anlamamayı, anladığının perdelediğini görebilmeyi öğrenmeyi dilemelidir.



Eyüp Şeker



CİNAYETİ GÖRDÜM DEMEYEYİM DE NE DİYEYİM



03 Ocak 2012 Salı itibariyle ayaklarımın durumsalı.

‘Kaderimse çekerim’ durumsalında takılmam gerekiyormuş.
Ve diyabet değilmişim.
Zaten defalarca yapılmayan ne test kaldı, ne tahlil.
Bu durumsalın yiyeceklerle ilgisi yokmuş.
Olurmuş böyle vakalar…

Ne yapalım, kaderimse çekerim.


Eyüp Şeker