DOLMA MÜPTELALIĞI



Alıştırıldı nasılsa, yine yutacak çaresizce 3. Köprü dolmasını yurdum koyunları. Kaçarı var mı, yutmasa da yutturulacak…

Bakıma alınacak 1. Köprü’ye 3. Köprünün alternatif olacağı kuyruklu bir palavra. Hem de en acayibinden… Çünkü çaresiz bile olsalar insanların onca yolu gidip 3. Köprüyü kullanmaları mümkün değil. Kimsenin ne o kadar masrafı kaldıracak hali, ne de vakti var. Kim sabah akşam 80-100 km fazladan yol gider. Tabii delirmemişse…

Akılcı ve yararlı olan, raylı taşımalı 3. Köprüyü 1. ile 2. arasına veya aynı bölgede hızlı şekilde yapmaktır. 3. Köprü denilen kuzey köprüsü de yapılır veya ondan sonraya bırakılır. Tabii amaç trafiği rahatlatmaksa, kentin geleceğini düşünmekse, insanların havasını suyunu düşünmekse…

Yok, amaç üzüm yemek değil bağcı dövmekse o ayrı mesele. Yine dövülür bağcı, yine çürür üzümler, yurdum koyunları da çıldırmaya devam eder trafikte. Kentin göbeği taşınır su ve oksijen bölgelerinin göbeğine, her bir karışı kaplanır güzel güzel betonlarla, uçurulur iyiden iyiye memleket, yine yola devam edilir durmaksızın, geçirilir hülyalar hayata, araziler de dönüşür dünyalıklara.

Nurlu ufuklar adına çıkılan yolda, ‘Nükleer santral şart’ dolması uğruna güneş ve rüzgar gibi alternatif sistemler teşvik edilmeyince, gelindi ‘Tasarruflu beyaz eşya alın’ kampanyaları düzenleme aşamasına.

Ve karanlığın tehdidi belirmeye başladı ufuktan.  

Ve korkarım 3. Köprü yapılacaktır bu şehri İstanbul’a…

NOT: İçimden bir ses, 3. köprüyü ‘Bizim Çalık’ın yapacağını söylüyor. Neden acaba?


Eyüp Şeker