Dört bir yanın, özellikle de büyük kentlerin, hatta büyük sitelerin bile betondan yapılmış benzerleriyle dolu olduğunu bilse de bilmeyen cahil betoncu kafa, doğa harikası eşsiz Uzungöl’ü beton havuza çevirerek yok etmekle kalmamış, büyük marifetini “Çağ atlattım… Bir milyon turist gelecek…” şişinmeleriyle ilan ediyor.
Ne kadar övünse az…
Yetmez ama evet; teleferikten sonra otoban da geçirmeli başyapıtı Betongöl’ünün kıyısından…
Aklı başında bir ülkede böyle bir katliama kalkışanı “İki adım ötelerinde her türlüsü varken, onca yolu neden tepsin insanlar? Uzungöl’e geliyorlardı, beton havuza değil… Eşsiz Uzungöl’ü nasıl yok edersin?” diye ya tımarhaneye ya da içeri tıkarlar.
Ne teleferiği, o eşsiz doğal güzelliğe kıymamak için her çareye başvurur, ağırlığı çakıldan patikalara verirken otomobillere sınırlı tutulmuş taştan yollar yapıp asfaltı da fabrikasyon parkeleri de yaklaştırmaz, kabloları yer altından geçirip elektrik direği de dikmez, ahşap ve taş yapıları veya bu izlenimi veren kaplamaları zorunlu tutarak beton görüntüsünün zerresine bile izin vermez aklı başındakiler.
Ama orası artık cici pabuçların çamurlanmayacağı, kırmızı halılar serilebilecek Betongöl…
(Haberi için: http://gundem.milliyet.com.tr/uzun-havuz-/gundem/gundemdetay/10.04.2011/1375601/default.htm )
Eyüp Şeker