ÇOK SÜRMEZ FOYANIN ÇIKMASI


Bilmeyenler için; elmaslar iyi parlasınlar diye en uygun şekil olan 64 yüzeylik kesimle yontulup parlatılarak pırlanta yapılırlar. Bu yüzeyler ışığı yansıttığı için ışıl ışıl parlar pırlantalar.

Bazı elmaslar ise pırlanta kesimine uygun olmadığı kararıyla büyüklüğünden en az kayıpla rastgele yüzeyli şekilde yontulduklarından ışığı iyi yansıtmazlar. Yüzey sayısı ne kadar azsa o kadar az parladıklarından ışıldamalarını sağlamanın yolu, elmasların alt kısmını ayna kaplar gibi yaldızlamaktır ama bu yaldız zamanla çıkabilir.

Bu yüzden ‘FOYASI ÇIKTI’ deyimi dilimize yerleşmiştir.

Tekrar tekrar foyalamak akıl kaarı olmayacağına göre, pırlantalar elde etmek için çaba harcamaktır yapılması gereken.

Gerçi en doğrusunu da ustalar bilir ama akıl, bilim ve deneyim de böyle diyor.



USTALIKLARIYLA DÜNYAYI KENDİLERİNE HAYRAN BIRAKAN TİCARET DAHİLERİNİN, TAKLİTÇİLİKLE FASONLA ÖĞRENMEKLE EĞİTMEKLE İŞLERİ YOKTUR.

Bu yüzden bilim teknik bölümleri kapatılır yüksek eğitimde.

Oysa…

Aslolan bilgidir, bilgi güçtür.

Amerikalıların büyük bir öngörüsüzlükle kenara ittiklerinin ne büyük güç olduğunu ve ellerindekinin değerini anlayabilmeleri için savaşın bitimiyle ele geçirdikleri Alman roket bilimcilerine, “Londra’ya ölüm ve yıkım yağdırdığınız V2’leri yapmayı nasıl öğrendiniz?” diye sormaları, kısa yanıtı duymaları gerekiyordu:

“Sizden”

ABD, uzaya çıkmanın en önemli yolu olan sıvı yakıtlı roket biliminin babası Goddard’ın çalışmalarını önemsemeyip kenara iterken, önemini fark eden Almanlar bu bilgileri edinip büyük gizlilik içinde geliştirmişler V roketlerini.

Değerini bilmemek, başkalarının da bilmeyeceği anlamına gelmez.

Yararlanmadığın bilgiye sahip olmak yararsız, hatta zararlıdır.

Tam anlamıyla tapınma haline gelen görünüş, gösteriş öylesine teslim alıyor ki günümüz dünyasını, insanlar hızla kabuktan ibaret niteliksiz koflara dönüştüklerini göremiyor.

Bu teslim oluş, gelişkin zengin ülkelerde güzellik ve estetik olarak kendini gösterip dayatıyor.

Niye koflaşmasınlar, neden koflaştırılmasınlar, nasıl olsa imajla çok daha kolay elde ediliyor pek çok şey.

Hele de her şeyi bilen büyükleri varken...

Ve imaj her şeyden daha çok şeydir.

Di mi ama.


               Eyüp Şeker