BİZ DİYEMEYENİN NESİNE GÜVENESİN
Tek amacı, virüs gibi yayılarak her yeri ve her şeyi ele geçirip kontrol eder hale gelmek olanlarla işbirliği yapmak, boynunu, kütüğüyle baltası arasına uzatmaktan farksızdır.
Daha önemlisi şudur: Sığındığı efendisinin sözünden çıkması mümkün olmayacak şekilde efendileştirilen efendiler, ne kadar bizdir ve karar anlarında ne kadar biz kalabilmektedirler?
Efendileştiren efendisiyle veya efendisinin taraf olduğu başkalarıyla bir çatışma durumunda veya çıkarlar örtüşmediğinde açık şekilde ortaya çıkmaktadır buradaki asıl sakınca. Zaten birkaç yerde ortaya konmuştur nasıl davranıldığı.
Kararlarını efendisinden yana vermek zorundadırlar ve öyle de yapmışlardır hep. Beslenmek, yaşamak, güçlenmek güdüsü bağlayıcılığı getirmektedir.
Efendilerinin istekleri ve talimatları doğrultusunda koşturmaları gönülsüz de değildir, zira bütün kazanımlarını efendileri sayesinde elde etmişlerdir. Bu yüzden fazla tereddüt etmeksizin kendilerinden istenilenleri harfiyen yerine getirirler.
Bir işbirliğinin anlaşılır ve kabul edilebilir pek çok yanı vardır ama tek amacı ele geçirmek olanlara hizmet etmek olanlarla işbirliği yapılamaz. Her sokuldukları ortamın altını oyup içini boşaltacak, patlayıcılarını yerleştirip zehirlerini saçacaklardır. Eşit veya değil, işbirliği iki taraf arasında yapılır, başkasına bağlılıkla hizmet edenle işbirliği yapılamaz. Çünkü var gibi gözükse de kendi fikri ve amacı yoktur, sadece efendisine hizmet etmektedir. Efendisinin, çalıştırabilmek için önüne koyduğu amaç ve hedefi kendisinin zannetmesi, arada bir de düzenlemelerle kendince hamleler yapması çok doğaldır, yoksa davayı kovalamaz, çalışmaz.
Efendilerinin, istediğinin kellesini alıp istediğini yüceltmesi bu bağımlılık yüzündendir ve asıl tehdit de buradan kaynaklanmaktadır. Kontrol ettiğin hiçbir şeyi kontrol edemediğini bilip bilmezden gelmek çok vahimdir, büyük budalalıktır.
Biz olmayan bize hizmet etmez. Bizden zannederek işbirliği yapmak intihardır.
Herkesin çıkarlarının önce gelmesi çok doğaldır; doğal olmayan, biz zannedilen biz olmayanların yaptıkları ve ölüm kalım anlarında yapabilecekleridir. Kazanımlara bakılarak hep sineye çekilse de ödenen bedeller, uzun vadede büyük kayıplar olarak haneye yazılmaktadır.
Çok önemli değişimlerin getirdiği yeni fırsatlar bile cazibesini bu nedenle yitirmektedir.
Başkasının kontrolündekilerle işbirliği yapmak, eğitimli sirk atıyla aynı arabayı çekmeye benzer; duyduğu her çağrı ve komutla çekip gitmeye ya da durmaya veya şahlanmaya kalkışacak, komut doğrultusunda çekip sürüklemeye çalışacak, çıkılan yolu ve gidilen yeri umursamayacaktır.
Efendinin çıkar ve beklentileri doğrultusunda hareket ettiği sürece efendi sayılır, yaşatılır, büyütülür.
Ve sen… Efendisinin efendileştirdiği efendi, efendi olmaya hazırlanırken senin başına, sen haalaa aynı "Atatürk ilke ve inkılapları… Devrim yasaları… Cumhuriyet kazanımları" plağını çevirmekten başka şey yapmıyorsan, iyice umutsuz vakasın demektir.
Kendini budalaca sunmaktan beterdir papağan tembellikleri.
Benden bu kadar…
Buyurun…
Eyüp Şeker
13-14.08.2010
.