BİLGİSAYARLA MUHABBET DEVRİ KAPIDA, BİZ NEREDEYİZ ?
Epeydir aklıma takılan ve ayırtına/farkına varamadığımızı, farkında olsak bile önemsemediğimizi düşündüğüm müthiş bir zenginliğe sahip olduğumuzdan söz etmeden edemeyeceğim. Dilimizdeki yani Türkçedeki hazineyi kast ediyorum.
Konu hakkında çok fazla bilgi sahibi değilim ama bilgisayarların en çabuk ve en kolay öğreneceği dilin Türkçe olduğuna inanıyorum. Malum, dilimiz ek mantığı üzerine kurulu. Bizim basit bir yöntemle ekleri kullanarak belirttiğimiz farklı anlamlar için batı dillerinde tamamen farklı kelimeler ve yapılar kullanılıyor.
Bu durumu daha anlaşılır kılmak için İngiliz ve ABD ağırlık uzunluk ölçülerinin her birinin farklı birimi olması örneğini vermem işe yarayabilir. Biz Avrupa standardı metreyi kullanıyoruz ve onun alt üst katları var. Bilgisayarın bu birimlerle hesap yapması, inç feet deniz mili kara mili gibi her biri farklı birimlerle ifade edilen ölçülerle hesap yapmasından kıyaslanmayacak kadar kolay. Malum bir mil 1867 metre, bir inç 2.57 cm, 1 feet 30 cm falan... Oysa kilometre 1.000 metre, metre 100 cm, cm 10 mm…
Bilgisayar 1 mil 8 feet 3,5 inç yazarken yine de çok fazla zorlanmaz diyelim, ama iş matematik hesaba geldi mi işlemcinin canı çıkar. Oysa aynı şey metrede öylesine basit ki, matematik işlemlerine aldırmaz bile bilgisayar. Örneğin, 1.867,35 metre falan der geçer bilgisayar. Hesaplama işlemlerinde ya sıfır ekler, ya da virgül koyuverir…
Herhangi bir yabancı dil bilmediğim için konuyu örneklendiremiyorum. Bizim ekle ifade ettiğimiz bir şey İngilizcede ancak başka bir kelimeyle gerçekleştirilebiliyor. Bu da demektir ki varyasyon çok artıyor, bilgisayar daha çok işlem yapmak zorundadır.
Varmak istediğim nokta şu: Bilgisayarların dil öğrenmesi ve konuşması kaçınılmaz. Zaten epey zamandır bunun örneklerini görüyoruz. Demem o ki, bilgisayarın en kolay öğreneceği dil Türkçedir. Çünkü çok basit bir mantığı var ve bu durum bilgisayarın mantığına çok uygun olduğu gibi çok fazla matematiksel işlem de gerektirmez. Malum, bilgisayar her şeyi önce sayılara çevirip hesabı veya işlemi yaptıktan sonra tekrar normal haline getirip kullanıcıya sunuyor. Görebildiğim kadarıyla en azından batı dillerine göre epeyce bir üstünlüğü var dilimizin. Bilgisayarı konuşturma meselesinde doğu dillerinin başı büyük belada gibi gözüküyor. İşleri çok zor Japonların Çinlilerin Hintlilerin Korelilerin… Neyse, muhakkak bildikleri vardır…
Demem o ki, yayıncıların elektronik yayıncılık konusunda gevşek davranmayı bırakıp hızlanmaları ve projeler geliştirmeleri şart olduğu gibi, bilgisayarlara Türkçe öğretilmesinde de ihmalkarlık yapılmamalı, fırsat kaçırılmamalıdır. Bilgisayar, özellikle de yeni nesil düşünebilen bilgisayarlar çok çabuk öğrenebilir Türkçeyi. Gereken önem verilirse bilimde sanayide ve pek çok alanda büyük fırsatlar elde edilecek demektir.
Bildiğim kadarıyla yıllardır üzerinde çalışılan metinleri seslendirme projesi GVZ var ve görme engelliler kullanıyor bu programı. Bu önemli bir adım ama yeterli değil, çünkü konuşamıyor, yani sesli komut alamıyor, sadece seslendiriyor.
Başka çalışmalar var mı bilmiyorum. Belki de bu konu birden fazla yerde çoktan değerlendirilmeye başlanmıştır.
Pek çok konuda olduğu gibi bunda da kayıtsız kalınabileceğinden kaygılıyım.
Önce değilse bile en iyi biz konuşturabiliriz bilgisayarları.
Eyüp Şeker