NE GELİYOR ŞAPKA’NIN BAŞINA
Klavye silindir gibi geçiyor dilimizin üzerinden, dümdüz ediyor bütün sözcükleri. Türkçe konusunda çok önemli kayıplara sebep olacak bir aldırmazlık veya ihmal sergiliyoruz. TDK’nın ne işe yaradığına akıl erdirmek iyice zorlaştı. Bilgisayarın olmazsa olmaz hale geldiği yaşamda şapkaya (^) çözüm bulunamazsa kaybolacak sözcüklerin Dilimize ne büyük kayıp getireceğini neden göremiyorlar anlamak mümkün değil.
“Klavyede şapka var, kullanın…“ demenin veya “Şapkamı geri istiyorum…” kampanyaları düzenlemenin hiçbir işe yaramayacağının fark edilmesi gerekiyor. Çünkü pratik değil, çünkü zaman alıyor, çünkü eziyet verici… Kimse uğraşmaz şapka koymak için bilmem kaç tuşa birden basmayla falan… Hele de bilgisayar neslinin aklının ucundan bile geçmez şapka eklemek. Zaten büyük kısmının şapka’dan ve neye yaradığından haberi bile yoktur. Eğer bir çözüm üretilmezse halanın iki anlama geldiği yerleşecektir dilimize. Özetle, babamızın kız kardeşi sırra kadem mi basacak, yoksa “Şimdiye kadar” mı diyeceğiz babamızın kardeşine belli değil haalaa, oysa bildiğimiz haladır hala. Klavyenin yok ettiği/edeceği sözcük o kadar çok ki, halamızın lafını etmeye bile değmez ama iyi bir örnek…
Almancada olduğu gibi harf tekrarı iyi bir çözüm olarak gözüküyor… Yanılmıyorsam harfin üzerine koyulan iki nokta harf tekrarı anlamına geliyormuş Almancada. Aslında şapka ve iki nokta gibi işaretlerin el yazısı dönemlerinin pratiklik getirici çözümleri olduğu açık… Bilgisayarla birlikte karşımıza dikilen bu sorun daktiloda da vardı ama o kadar önemli bir sorun olarak görülmüyordu. Çünkü çoğunlukla yazı bittikten sonra kalemle ekleniveriyordu şapkalar. Oysa bilgisayar tamamen farklı, istenmedikçe kağıt yok ortalıkta… Ayrıca artık her şey çok hızlı olmak zorunda… İki adet a yazacağına bir tane yazıp iki nokta veya şapka koymak el yazısı için pratiktir, ama aynı yöntem klavyede pratik olmaktan çıkıp zor bir yöntemle yeni bir karakter üretme haline geliyor. İki üç tuşa falan basmak bile yetmiyor şapkayı görmeye, ardından bir tuşa daha basmak gerekiyor görünür hale gelmesi için. Türlü atraksiyonla koymaya çalıştığımız şapka da şapkaya benzese bari. Bildiğimiz şapka bile değil, çentiğin teki. Yani yazı yazı olalı görmemiştir böyle zulüm… Oysa aynı tuşa tekrar basmak çok daha pratik ve hızlı…
TDK’nun ve konuyla ilgili kişilerin vakit kaybetmeksizin konuya çözüm geliştirmeleri kaçınılmaz değil mi? Yoksa sözcüklerimizi kaybedeceğiz, hem de öyle onyıllarda falan değil, bir iki yıla kalmadan. Hatta kaybettik bile, sadece kaybetmemiş gibi davranıyoruz. Büyük gazeteler ve kitaplar sayesinde korunuyor ama internette çoktan kayboldu şapka. Yaşamın gazetelerden, kitaplardan ibaret olmadığını görmeli ve gecikmeden çözüm üretmeliyiz. Çünkü kullanılmayanın kaybolması kaçınılmaz.
Bu yazıyı yazdığım program gibi akıllı programlar şapka koymasam bile hatırlatıyor veya düzeltiyor ama bunun öğrenmeye fazla yararı olmazken çoğu durumda program uyaramıyor veya “Babanın kız kardeşi mi yoksa şimdiye kadar mı yazacaksınız?” diye belirtmiyor. Kolay bunun programa eklenmesi ama konuşan veya bilgisayardaki metinleri okuyan, o ses vurgusunu yapması gerekenler bizleriz. Eğer kullanıcı ikisi arasındaki farkı biliyorsa tercih yapabilir, bilmiyorsa “Ne diyor bu bilgisayar!” halleriyle bilmeden öylesine bir şeyler yapacaktır. Tıpkı, akıllı telefonların olmadığı eski dönemlerde bütün tanıdıklarımızın numaralarımızın ezberimizde olması gibi. Şimdi kimsenin telefonunu bilmez hale gelmedik mi? Çünkü akıllı makinelerimizin yaptığı bir işe kafa yormaya gerek duymuyoruz. Çok da doğal… İyice alıştık bu kolaylıklara fakat hafızaya iki tane Niyazi kaydetmemiz gerekse birine farklı bir işaret koymazsak telefon kabul etmiyor, biz de birini Niyazi2 yapıyoruz. Daha sonra bu Niyazi hangi Niyazi kararsızlığını yaşayabiliyoruz. Çünkü teknolojinin sunduğu rahatlıklar yüzünden unutup gittik. Oysa o iki Niyazi hafızamızdayken onlarla ilgili pek çok şeyi hatırlıyor, dolayısıyla kolayca ayırt edebiliyorduk. Teknoloji ise onları bir tuşa çevirdi, hafızamız da tuşa geldi.
Ayrıca, sözcükler söz konusu olduğunda şapka eklemeyi bilgisayar hatırlattığı sürece, konuşurken şapka vurgusu yapmak aklımıza bile gelmeyecektir. Çünkü öğrenmediğimiz bir şeyi kullanamayız, farkını bilmediğimizde seçim yapamayız, ancak kura çekebiliriz. Ayrıca, bilgisayar kullanırken hep akıllı programlarla çalışmıyoruz ki?
Şapka’nın bir süs olmadığı hatırlanıp çözüm üretilmesi gerekmiyor mu? Bilgisayara geçiş süreci değerlendirilmezse çok hayati bir fırsat kaçırılmış olmayacak mıdır? Geri dönüp bir tekini bile bulup alamayacağımız, tekrar kazanamayacağımız kayıplara öylece bakmaktan başka şey yapılmayacak mı?
Kaybettiğimiz öylesine bir şapka değil, seslerimiz, sözcüklerimiz, kelamlarımız…
Eyüp Şeker